Blog
Blog yönetimi
Hangi taşıyıcı sistem tercih edilmelidir?
Taşıyıcı sistem yapının ayakta kalması ve özellikle depreme karşı korunmasını sağlayan iskeletidir. Geçmişte yığma yapı sistemi daha çok kullanılırken günümüzde betonarme, çelik ve prefabrik sistemler daha ön plandadır.
Yapılarımızda kullanabileceğimiz taşıyıcı sistemleri; çelik, betonarme, yığma, prefabrik, taş ve ahşap olarak sayılabilir. Bunlardan taş ve ahşap proje sistemi belli ülkelerde daha çok kullanılsa da bizim mevzuatımızda ruhsat işlemi açısından kullanımı zor olanlardır.
Çelik sistem
Özellikle depremden sonra çok popüler olan çelik sistem, genelde çelik yerine faklı alaşımlardan üretilen metal plakaların bükülmesi ile oluşturulan profiller ile inşa edilir. Yapının taşıyıcı sistemi verilen projeye göre fabrikalarda tamamlanarak yerinde montaja hazır halde inşaat alanına gelir.
En büyük avantajı sanıldığı gibi depreme en dayanıklı sistem olması değil çok hızlı imal edilebilir olmasıdır. Üretilen taşıyıcı sistemler birkaç günde yerine monte edilerek yapının kaba işleri tamamlanmış olur. Daha sonra tesisat sistemleri duvarları ve yalıtımları tamamlanarak diğer ince işlere geçilir.
Dezavantajları
Duvarları dolu sistem değildir. Dış ve iç plakalar arası ısı yalıtım malzemesi ile doldurulur. Bu yüzden ciddi darbeler için ek önlemler gerekir
Daha esnek olduğu için özellikle 2 kat ve üzeri yapılarda hafif titreşimler rahatça hissedilir.
Plana göre yapının hemen her duvarında taşıyıcı profiller olduğundan uzun vadede plan değişiklikleri zordur.
Hem proje hem de imalat aşaması daha pahalıdır. Tüm sistemler arasında en maliyetli tercihtir.
Güçlü fırtına ve kasırgalarda daha çok hasar görür.
Betonarme sistem
Ülkemizde en çok tercih edilen en optimum çözümdür. Yapı taşıyıcı sistemi kolon ve kirişlerden oluşur. Yapının yükünü temel kirişlerine aktaran kolon ve kirişler dışındaki duvarlar tamamen bölücü özelliktedir.
Bu sistem tamamen yerinde imal edilir. Kalıplarla oluşturulan sistemde demir ve beton yardımı ile taşıyıcı sistem tamamlanır. Daha sonra çatı ve duvarlar yapılarak arkasında ince işlere geçilir. Bu sistemle yapılmış bir yapıda mekanlarda değişiklik yapmak gerekirse daha kolay gerçekleşir. Duvarlar taşıyıcı olmadığından herhangi bir duvarı ve hatta tüm duvarları kaldırsanız da yapının depreme karşı dayanıklılığı değişmez.
Ayrıca bu sistemde açıklık sorunu yoktur. Yani kolondan kolona ve yerden tavana pencere veya kapı yapılabilir.
Dezavantajları
Yerinde imalat dolayısıyla beton ve demir testleri yapılmadan devam edilmez
Beton dökümünden sonra bekleme süreleri olduğu için daha uzun sürer
İmalatta oluşabilecek hatalarda geri dönüşü daha zordur.
Yığma sistem
Geçmişte müstakil konutlarda çok daha fazla kullanılan anca zamanla bırakılmaya başlanan bir sistemdir. En fazla toprak üstünde 3 katı olan yapılarda kullanılabilir.
Sistemin en önemli özelliği taşıyıcı sistemin duvarları olmasıdır. Yapıda belli uzunlukta taşıyıcı duvar olması ve katlarda bu duvarların üst üste gelmesi gerekir. İmalatta duvarlar tamamlanıp tabliye betonları atıldığında kaba inşat tamamlanmış olur. Kolon ve kiriş kullanılmadığı içinde maliyeti daha uygundur.
Dezavantajları
Duvarları belli kalınlıkta ( min 20cm) olacağından iç mekan daha dar olacaktır
Hesap kuralları gereği duvarda açılacak açıklık ( pencere ve kapı) genişliği sınırlıdır.
Duvarlar taşıyıcı olduğundan mantolama veya içten ısı yalıtım kullanılabilir.
Çok hareketli mimari uygulanması daha zordur. Daha az köşeli formasyonlar tercih edilmelidir.